Kayıtlar

Temmuz, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

En Önemli Teistik Soru - Reşat Halife

Resim
En önemli teistik soru: Tanrı bizi yaratmadan önce bize sordu mu? Cevap: Evet soruldu. Her şey milyarlarca yıl önce, Tanrı’nın yüksek rütbeli yaratıklarından biri olan Şeytan’ın, bir egemenlik alanını, Tanrı dışında bağımsız bir tanrı olarak yönetebileceği konusunda kibirli bir fikir geliştirmesiyle başladı. Tanrı’nın mutlak otoritesine olan bu meydan okuma sadece bir küfür değildi, aynı zamanda hatalıydı da. Şeytan, yalnızca Tanrı’nın bir tanrı olma kabiliyetine sahip olduğu ve tanrılığın onun idrakinden çok daha fazlası olduğu gerçeğinden habersizdi. Şeytan’ı, bir egemenlik alanının sorumluluğunu bir tanrı olarak üstlenebileceğine ve onu hastalık, sefalet, savaş, kazalar ve kaos olmadan yönetebileceğine inandıran şey egoydu, cehaletle artmış kibir. Tanrı’nın yaratıklarının ezici çoğunluğu Şeytan’la aynı fikirde değildi. Yine de çeşitli derecelerde onunla aynı fikirdeki sayıca çok az olan egoist azınlık, milyarlarca sayıda idi. Böylelikle, Göksel Topluluk içinde derin bir münakaşa pat...

Maliye Nazırı Cavid Bey

Resim
Cavid Bey Batı ülkelerinin “Türkiye’de rakamlardan anlayan tek adam” diye bahsettiği İttihat ve Terakki’nin maliye nazırıdır. [1] Birinci Dünya Harbi’nin kaybedilmesinden sonra diğer İttihatçı arkadaşlarıyla beraber yargılanmıştır. Mustafa Kemal’e düzenlenen İzmir suikast girişimine iştirak ettiği gerekçesiyle İstiklal Mahkemelerince idam edilmiştir. Oysa Cavid Bey’in ne İzmir suikastiyle ne de Birinci Dünya Harbi’ne girmemizle bir alakası vardır. Suikast girişimine katıldığı münasebetiyle olağanüstü hâl mahkemesine çıkarılmıştır. Mahkeme başkanlığını -hukukçu olmamasına rağmen- Ali Çetinkaya yapmıştır. O sormuş, Cavid Bey cevap vermiştir: ----------------------------------- - İkinci seçimin yapılacağı sırada evinizde yapılan toplantılarda İttihatçılarla ne konuştunuz? + Kara Kemal Bey, Mustafa Kemal Paşa ile görüşmüş. Paşa hazretleri, İttihatçıların ne yapacaklarını sormuş. O da bu konuda bir şey söyleyemeyeceğini, arkadaşlarıyla görüşmesi gerektiğini, ancak o zaman cevap verebi...

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası

Resim
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası 17 Kasım 1920’de kurulmuştur. Mustafa Kemal ve İsmet İnönü hariç tüm Millî Mücadele liderleri partide yer almıştır. Parti Başkanı Kazım Karabekir, ikinci Başkan Rauf Orbay olmuştur. İsimler meşhur, halkın tepkisi müspet, ama sonuç hüsran. Mustafa Kemal’in silah arkadaşlarının kurduğu bu parti yedi ay sonunda lağvedilmiştir. Akabinde Kurtuluş Savaşı gazisi Karabekir, İstiklal Mahkemeleri’nde idam cezasına çarptırılmış, Hamidiye kahramanı Orbay, on yıllık kürek cezası almıştır. Mustafa Kemal’in Milli Kurtuluş Kabinesine katılmasını zaruri gördüğü İsmail Canbulat idam edilmiştir. Parti liderleri yargılanmış, parti kapatılmıştır. Peki ama neden? Millî Mücadele dönemindeki rolleri tartışmasız olan bu isimlerin İzmir Suikastiyle bir ilgisi var mıdır? Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (TCF) sahiden gerici, İslamcı ve antidemokratik bir anlayışın temsilcisi midir? 1908’de 2. Meşrutiyet’in ilanıyla yeşeren özgürlük umutları, 1913’te İttihatçılar tarafından tek ...

Kuran Dağınık Bir Kitap Mıdır?

Resim
Kuran hakkında gelen sorulardan (hatta bazen de eleştirilerden) başlıcası; Kuran’ın dağınık bir kitap olmasıdır. Konular belli bir mantıkla dizilmemiştir. Bir şeyden bahsederken birden başka bir konuya geçilir, sonra tekrar ilk konu gündeme gelir. Bu haliyle alıştığımız sıralı-şekilli kitaplara benzemez. Hatta, Kuran’ın bu sıralaması yanlıştır, bunu adam gibi(?) sıralamak lazım diyen kişiler bile var. Bu yazıda, bir yönü ile Kuran’ın neden bu şekilde olduğunu anlatmaya çalışacağım. Ama önce, bambaşka bir konudan örnek vereyim. Gerçekten bağımlısı olduğum şeyden, bilgisayardan. Bir şeyi en iyi nasıl öğreniriz? Değişik bilgisayar programlarına vakfımdır. Blender tarzı 3 boyutlu modelleme-animasyon-render programları, Gimp tarzı resim işleme programları, Kdenlive tarzı video montaj programları, Libre Office tarzı ofis programları… Hatta biraz da programlama dilleri. İşin güzel tarafı, hangi program olursa olsun kısa bir sürede öğrenip onu verimli bir şekilde kullanabilirim. Zira, öğrenm...

Dil Devrimi Hakkında Atatürk Dönemindeki Görüşler

Resim
Bir akşam Atatürk, sofra bittikten sonra, yanı başındaki iskemleye oturmamı emretti. “Dili bir çıkmaza saplamışızdır.” dedi. [1] Dil kılavuzu çıktı ama, kimseyi tatmin etmiyordu. Atatürk bir gün: “İsmet Paşa’yı gördüm, konuşamıyoruz, dilsiz kaldık. Bu kadar çalıştık, yalnızca küçük bir kılavuz çıkarabildik.” dedi. [2] İki şeyde inkılap olmaz: “dilde ve musikide!” [3] Atatürk’ün bu sözlerinden görüldüğü üzere Türkçe içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Buna paralel olarak Atatürk’ün Dil Devrimi ısrarı gittikçe yumuşamış ve zamanla son bulmuştur. Peki Türk Dil Devrimi neden çıkmaza girmiştir? Atatürk’ün söylediği gibi dilde devrimin tatbiki mümkün değil midir? Dil Devrimi, Türk dilini geliştirmiş ve zenginleştirmemiş midir? Öncelikle Harf Devrimi ile Dil Devrimi’nin aynı şey olmadığını söylemek gerekiyor, ikisi çok karıştırılmaktadır. Harf Devrimi ile Latin harfleri esas alınarak yeni bir Türk alfabesi oluşturulurken, Dil Devrimi ile yabancı kökenli kelimelerin değişimi, tasfiyesi ve yeni ...